Satranç tahtası ve geometrik artış

Bir zamanlar satrançta oldukça usta olan bir padişah varmış. Saray erkanı ve devletin ileri gelenlerini her maçta yenen bu maharetli padişah, sarayın yakın çevresindeki ustalarla yaptığı oyunları da kazanmış. Nitekim sarayda ve yakın çevresinde kendisine rakip kalmayınca ülkesinin dört bir tarafına tellallar gönderip kendisiyle karşılaşacak satranç ustaları aratmaya başlamış. Birgün aksakallı yaşlı bir ihtiyarın yolu düşmüş saraya.

Padişahla satranç oynamak istediğini belirten ihtiyar huzura alınmış ve müsabaka başlamış. Çok zor geçen ve epey uzun süren bir oyundan sonra aksakallı ihtiyar padişahı mat etmiş. Rakibinin ustalığına hayran kalan padişah onu ödüllendirmek istemiş ve "Dile benden ne dilersen!" demiş. Ancak ihtiyar "Sultanımın sağlığını ve zenginliğini dilerim." diyerek hiçbir şey almak istemediğini belirtmiş. Padişahın ısrarı üzerine bilge ihtiyar "İllâ ki bir şey verecekseniz o zaman buğday verin. Şu satranç tahtasının ilk karesinin hakkı bir buğday olsun, ikinci kare onun iki katı, ondan sonraki kareler de bir öncekinin iki katı kadar buğday isterim." demiş.
     İlk başta çok masum ve mütevazi görünen bu istek karşısında padişah yaşlı adamın alçak gönüllü ve tok gözlü oluşunu takdir ederek arzusunun hemen yerine getirilmesini emretmiş. Görevliler birinci kareye 1, ikinci kareye 2, üçüncü kareye 4, dördüncü kareye 8, beşinci kareye 16 buğday koymuşlar. Onuncu kareye geldiklerinde buğdayların sayısı 512'ye, on beşinci kareye geldiklerinde ise 16384'e ulaşmış, sayması da zorlaşmış. Yirmi birinci karede 1048576'ya ulaşan buğdayları görevliler artık saymaktan vazgeçip okkayla tartar olmuşlar. Ancak daha son karelere gelmeden sarayın buğday stoklarının tükeneceği anlaşılmış. Çünkü altmış dördüncü karede 18,5 kentilyon gibi bir rakama ulaşacağı tahmin edilen bu buğdayların ağırlığının ise milyonlarca, belki de milyarlarca ton tutacağı düşünülmüş.
     Padişah bu yaşlı bilgenin üstün zekasına bir kez daha hayran olup "Ey yaşlı bilge! Beni ikinci defa mat ettin." diyerek zekasına ve bilgeliğine iltifat etmiş. Aksakallı ihtiyar ise kendisine ve köylülerine yetecek kadar buğdayı alıp huzurdan ayrılmış, köyünün yolunu tutmuş.

Yorumlar