Cezzar Ahmet Paşa ve Napolyon
Napoleon Bonaparte, 1798-1801 yılları arasında düzenlediği Mısır Seferi'nde İngilizler'e ve birçoğu düzensiz Arap savaşçılarından oluşan Osmanlı Ordusu'na karşı zaferler elde etmiştir. Mısır'ı kolayca teslim alır. Daha sonra ordularını Filistin'e doğru harekete geçirerek Osmanlı İmparatorluğu üzerine yürümeye başlar. Yolu üzerinde yer alan Akka Kalesi'nin de bir iki gün içerisinde düşeceğini hayal ederek kale kumandanı Cezzar Ahmet Paşa'ya şu mektubu yazar:
"İşte! Kalenin duvarları önüne geldim. Bir ihtiyarın geri kalmış birkaç günlük ömrünü almak bana bir şey kazandırmaz. Seninle savaşmak istemiyorum. Benimle dost ol ve kaleyi teslim et."
Cezzar Ahmet Paşa'nın bu mektuba verdiği cevap şudur:
"Allah'a hamd olsun, gücümüz yetiyor, elimiz silah tutuyor. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de cenklerde geçiririz."
Napoleon, paşanın bu cevabını okuyunca etrafındakilere şöyle der: "Anlaşıldı. Bu ihtiyar bizim birkaç günümüzü heba edecek ama merak etmeyin iki gün sonra şehrin ortasındayız."
Napoleon'un Akka kuşatması tam 64 gün devam eder. Her gün biraz daha artan baskı hiçbir netice vermez. Fransızların her hücumu püskürtülür ve ağır kayıplar verdirilir. Yenilmez ünvanı taşıyan Napoleon, kaledekilerin akıllara durgunluk veren kahramanlığı karşısında şaşırıp kalmıştır. Yüksek rütbeli bir subayını kaleye gönderir ve direnmenin bir netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse paşanın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine güya izin vereceğini bildirir. Ancak Cezzar Ahmet Paşa'dan aldığı cevap şudur: "Devlet bizi bu kaleyi teslim etmek için vezir yapmadı. Ben Cezzar Ahmet Paşa! Şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!"
Paşanın bu cevabı Napoleon'u çileden çıkarır. Yaptığı yeni planlarla topçular gece gündüz Akka Kalesi'ni döver. Ne var ki açılan gediklerden şehre giren Fransız askerleri Osmanlı süngüsüyle yok edilirler. Bu müthiş hezimetle "Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı!" diye avaz avaz haykıran Napoleon, nihayet çekilmeye karar verir ve Kahire'ye geri döner. Fransa'daki siyasi bunalımı haber aldıktan sonra Mısır'da üç bin asker bırakarak 23 Ağustos 1799 tarihinde Fransa'ya geri döner. Tarih Napoleon'un şu sözünü kaydeder: "Akka'da durdurulmasaydım, bütün Doğu'yu ele geçirecektim." Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı
"İşte! Kalenin duvarları önüne geldim. Bir ihtiyarın geri kalmış birkaç günlük ömrünü almak bana bir şey kazandırmaz. Seninle savaşmak istemiyorum. Benimle dost ol ve kaleyi teslim et."
Cezzar Ahmet Paşa'nın bu mektuba verdiği cevap şudur:
"Allah'a hamd olsun, gücümüz yetiyor, elimiz silah tutuyor. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de cenklerde geçiririz."
Napoleon, paşanın bu cevabını okuyunca etrafındakilere şöyle der: "Anlaşıldı. Bu ihtiyar bizim birkaç günümüzü heba edecek ama merak etmeyin iki gün sonra şehrin ortasındayız."
Napoleon'un Akka kuşatması tam 64 gün devam eder. Her gün biraz daha artan baskı hiçbir netice vermez. Fransızların her hücumu püskürtülür ve ağır kayıplar verdirilir. Yenilmez ünvanı taşıyan Napoleon, kaledekilerin akıllara durgunluk veren kahramanlığı karşısında şaşırıp kalmıştır. Yüksek rütbeli bir subayını kaleye gönderir ve direnmenin bir netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse paşanın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine güya izin vereceğini bildirir. Ancak Cezzar Ahmet Paşa'dan aldığı cevap şudur: "Devlet bizi bu kaleyi teslim etmek için vezir yapmadı. Ben Cezzar Ahmet Paşa! Şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!"
Paşanın bu cevabı Napoleon'u çileden çıkarır. Yaptığı yeni planlarla topçular gece gündüz Akka Kalesi'ni döver. Ne var ki açılan gediklerden şehre giren Fransız askerleri Osmanlı süngüsüyle yok edilirler. Bu müthiş hezimetle "Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı!" diye avaz avaz haykıran Napoleon, nihayet çekilmeye karar verir ve Kahire'ye geri döner. Fransa'daki siyasi bunalımı haber aldıktan sonra Mısır'da üç bin asker bırakarak 23 Ağustos 1799 tarihinde Fransa'ya geri döner. Tarih Napoleon'un şu sözünü kaydeder: "Akka'da durdurulmasaydım, bütün Doğu'yu ele geçirecektim." Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı
Yorumlar
Yorum Gönder