Tahir ile Zühre Hikayesi

Eski zamanlarda zengin ve güçlü bir padişah vardır. Ancak bu padişah çocuğu olmadığı için çok üzülmektedir. Pek çok çarelere başvurur ancak yine de çocuğu olmaz. Bu padişahın veziri de aynı dertten muzdariptir. Bir gün padişah ile veziri üzüntülerini bir nebze hafifletebilmek düşüncesiyle kıyafet değiştirip gezintiye çıkarlar. Bir süre sonra bir dervişle karşılaşırlar. Bunların dertlerini bilen derviş, eşleriyle birlikte yemeleri için bunlara birer elma verir.

Çocuklarının olacağını söyleyip gözden kaybolur. Nihayet dokuz ay sonra padişahın bir kızı, vezirin de bir oğlu olur. Kıza Zühre, oğlana da Tahir adını verirler.
     Tahir ve Zühre birlikte büyürler, aynı hocalardan ders alırlar, aynı çevreyi paylaşırlar. Gençlik çağlarına adım attıklarında da birbirlerine ilgi duymaya başlarlar. Sık sık padişahın akarsu kenarındaki bahçesine gider, orada birbirlerine şiirler söylerler.
     Padişahın Arap Köle'si çok geçmeden bu durumu fark eder. Zühre'nin ailesine olan biteni anlatır. Padişah ilk başlarda pek karşı çıkmasa da Zühre'nin annesi bu aşka razı olmaz ve bir büyücüden yardım ister. Yaptırdığı bir büyü ile kızı Zühre'yi Tahir'den soğutur. Kız da Tahir'den kaçmak için yeni yaptırdığı köşke taşınır. Tahir ise padişahın sarayından kovulmuştur. Tahir bu duruma çok üzülür, dağlarda, kırlarda avare dolaşmaya başlar. Bir gün sarayda görevli bahçıvanbaşı ile karşılaşan Tahir, olanları ondan öğrenir. Bunun üzerine Zühre'nin yaşadığı köşke gidip söylediği maniler ve türkülerle Zühre'ye sitem eder. Sitemleri duyan Zühre, olayın iç yüzünü dadısına sorar, gerçekleri öğrenir. Sonra Tahir'le konuşup başından geçenleri ona anlatır. İki sevgili tekrar kavuşurlar, görüşmeye başlarlar. Durumdan haberdar olan padişah Tahir'i yakalatıp Mardin'e sürgüne gönderir. Tahir derdini türkülere vurur, kısa sürede Mardin'de şöhret olur. Hüseyin Araslı
     Aradan yedi yıl geçer. Bir gün Keloğlan isimli bir kervancı, aşkının hasretiyle yanıt tutuşan Zühre'nin Tahir için söylediği türküyü işitir, Mardin'e gidince duyduklarını Tahir'e iletir. Tahir, sevdiğinin sıkıntıya düştüğünü anlayıp onun yanına gitmek ve ona yardım edebilmek için Allah'a yalvarır. Allah duasını kabul edince Hz. Hızır yetişir ve göz açıp kapayıncaya kadar Tahir'i Zühre'nin yanına götürür. İki sevgili tekrar buluşup görüşmeye başlarlar. Onların buluşmalarını bir süre sonra Arap Köle yine fark eder ve durumu padişaha bildirir. Padişah Tahir'in üzerine asker gönderir. Epeyce vuruşan ve onlarca asker öldüren Tahir, sonunda pes edip teslim olur. Tahir'i bir sandığın içine kapatıp ırmağa bırakırlar.
     Zühre, Tahir'in başına gelenlere çok üzülür. Onun kurtarılması için Göl Padişahı'nın kızına mektup yazar. Padişahın kızı Tahir'i kurtarır ancak görür görmez ona aşık olur. Tahir ise Zühre'yi sevdiği için bu aşka karşılık vermez. Dua eder ve yine Hz. Hızır'ın yardımıyla Zühre'nin yanına gelir.
     Bu arada başka biriyle nişanlanan Zühre'nin düğün hazırlıkları başlamıştır. Durumdan haberdar olan Tahir, kılık değiştirerek düğün evine gelir. Zühre ile buluşup söyleşir. Arap Köle bunları yine yakalar ve hemen padişaha haber verir. Padişah, Tahir'i yakalatıp huzuruna getirtir. Bütün bu çektiği acılar canına tak eden Tahir, artık canını alması için Allah'a yalvarır. Duası kabul edilir ve oracıkta ruhunu teslim eder. Bu olay üzerine Zühre aklını oynatır. Hekimler derdine çare bulamazlar. Bir gün Tahir'in mezarı başında ağlarken o da ruhunu teslim eder. Başından beri Zühre'ye aşık olan Arap Köle, Zühre'nin öldüğünü duyunca hançerle kendini öldürür.
     Padişah ve halkı, aşıkların ölmelerine çok üzülürler. Onlar için cenaze merasimi yaparlar ve aşıkları defnederler. Bir süre sonra Tahir'in mezarında kırmızı, Zühre'nin mezarında beyaz bir gül biter. Güller tam birbirine kavuşacakken yanlarında bulunan Arap Köle'nin mezarından çıkan karaçalı, güllerin arasına girerek bu kavuşmaya engel olur.

NOT: Tahir ile Zühre hikayesinin anlatmaları, Türkçenin konuşulduğu hemen her yerde vardır. Hikaye yazılı ve sözlü kaynaklarda anlatılır. Çocuksuzluk, Hz. Hızır, karaçalı hikayenin motiflerindendir.   Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı

Yorumlar