Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşık Garip Hikayesi

Resim
Aşık Garip hikayesi Türkiye, Balkanlar, Azerbaycan, Özbekistan ve Doğu Türkistan'da bilinmektedir. Doğuş yeri Azerbaycan olan hikaye hem yazılı, hem de sözlü kaynaklarda anlatılır. Aşık Garip hikayesi, Dede Korkut hikayelerinden "Kampüre'nin Oğlu Bamsı Beyrek" hikayesi ile büyük benzerlikler taşır. Bu benzerlikler şunlardır;

Şehit Nevfel'in, Hz. Ebu Bekir'in Duasıyla Dirilmesi

Resim
Peygamber Efendimiz ashabına şehitlik makamının yüceliğini, şehitlerin kazanacağı sevabı, Allah katındaki mertebelerini, cennetteki ahvalini, onların evladından, ehlinden, akrabasından, dostlarından yetmiş bin kişiye şefaatçi olacaklarını anlatmış, ayrıntılarıyla haber vermişti. Sahabenin gençlerinden Hz. Nevfel, iki oğlunu ve eşini de yanında getirip Resulullah'ın (s.a.v.) huzuruna çıktı ve "Ey Allah'ın Peygamberi! Ben dua edeyim, siz de amin deyiniz ki duam kabul olsun."

Hz. Ebu Bekir'in (r.a.) Ağzında Taş Bulundurması

Resim
Peygamberimiz (s.a.v.) ile Hz. Ebu Bekir'in (r.a.) birlikte oturdukları bir sırada kötü huylu bir kişi yanlarına gelip Hz. Ebu Bekir'e dil uzattı ve yakışıksız sözler söyledi. Peygamber Efendimiz ise o kişinin hakareti devam ettikçe bir şey söylemeyip hatta bazen gülümsedi. Hz. Ebu Bekir bir müddet sonra artık dayanamayıp o edepsiz kişiye öfkelendi ve iki çift laf ile karşılık verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz yerinden kalkıp gitti.

Hz. Ebu Bekir'in Ayağını Sokan Yılan

Resim
İslamiyet'in Mekke devrinde müşriklerin Müslümanlar üzerindeki baskıları ve zulümleri giderek artıyordu. Peygamberimizin amcası ve koruyucusu Ebu Talip, peygamberliğin onuncu yılında vefat edince müşrikler bu eziyetlerini son safhasına çıkardılar ve Peygamber Efendimizi öldürmeye karar verdiler. O gece müşrikler Peygamberimizi öldürmek için evinin etrafını sarmışlardı. Ancak Hz. Muhammed (s.a.v.) Allah'ın izni ile onlara görünmeden aralarından geçip gitti.

Hz. Ebu Bekir'in (r.a.) Sıddîk Lakabını Alması

Resim
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mirac mucizesini yaşadıktan sonra ertesi sabah insanlara başından geçenleri anlattı. Geceleyin Mekke'den Kudüs'te bulunan Beyt-i Mukaddes'e gittiğini, orada Enbiyanın ruhlarına imam olup namaz kıldırdığını, sonra arşa yükseldiğini ve Allahü Teala ile görüştüğünü, cennette bazı Peygamberler ile selamlaşıp sohbet ettiğini, sonra yine Mekke'ye geri döndüğünü bildirdi.

Hz. Muhammed mi büyük, Bayezid-i Bistami mi

Resim
Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri otuzlu yaşlarında Konya'da büyük, şöhretli bir müderris ve hatip idi. Değişik camilerde verdiği vaazlarına binlerce kişi katılır, sohbetleri dolar taşardı. Mevlana'nın camilere gelişi de gidişi de görkemli idi. Talebelerinin arasında gösterişli elbiseleri ve atıyla halkın arasından geçer, ihtişamı zirveye çıkardı. Bir gün vaaz bitmiş, yine halkın arasından yavaş yavaş atıyla ilerlemeye çalışırken bir dervişin bakışlarının kendisine kilitlendiğini farketti.

Kerem ile Aslı Hikayesi

Resim
Kerem ile Aslı hikayesi Türkiye'de ve bütün Türk Cumhuriyetlerinde bilinmektedir. Araştırmacıların büyük çoğunluğuna göre hikayenin doğuş yeri Doğu Anadolu ve Azerbaycan'dır. Hem yazılı, hem de sözlü kaynaklarda anlatılır. Kerem ile Aslı hikayesinin özeti:      Isfahan Şahı'nın ve hazinedarı olan Keşiş'in çocukları olmaz. Bunlar bir gün tebdil-i kıyafet yolculuğa çıkarlar. Yolda bir derviş ile karşılaşırlar.

Ercişli Emrah ile Selvi Han Hikayesi

Resim
Ercişli Emrah ile Selvi Han hikayesi Türkiye'de, Azerbaycan'da, Türkmenistan'da ve Balkanlarda bilinmektedir. Araştırmacıların çoğunluğunun görüşüne göre hikayenin doğduğu yer ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesidir. Hikaye hem sözlü, hem de yazılı kaynaklarda yer alır. Ercişli Emrah ve Selvi Han 17. yüzyılda Doğu Anadolu Bölgesinde yaşamışlardır.

Maymun ve Kurbağa Dostluğu

Resim
Yeşillik bir adada maymunlar yaşardı. Bu maymunların Kerdan  isimli bir padişahları vardı. Kerdan yıllarca hükümdarlık yaptıktan sonra artık iyice yaşlanmış, devlet işlerini göremez olmuştu. Bunun üzerine yerine birisini tayin edip kendisi istirahate çekildi. Kerdan'ın emeklilik yaşadığı yer, sanki cennetten bir köşe idi. Meyvesi, suyu bol, tabiatı harika bir yerdi. Kerdan burada gezinirken bir gölün kenarına oturdu.

Kargalar ile Baykuşlar

Resim
Çin ülkesinde yüksek bir dağ vardı. Bu dağın tepesinde bulunan büyük bir ağaç, kargalara ev sahipliği yapıyordu. Ağacın üzerinde yuvaları bulunan binlerce karganın Peyruz  adında bir padişahları vardı. Bütün kargalar padişahlarının emrinden dışarı çıkmazlardı. Bu koca ağacın bulunduğu dağın kayalık yerlerindeki oyuklar içerisinde de baykuşlar yaşarlardı. Bunların da Şibâhenk  adında bir liderleri vardı.

Keşmir Pâdişahının Cariyesine Olan Aşkı

Resim
Keşmir ülkesinin padişahı adaletli biriydi. Devletini çok iyi idare eder, bunun yanı sıra eğlencesine de vakit ayırırdı. Padişah, cariyelerinden birine sırılsıklam aşıktı. Bu güzel cariyenin olmadığı eğlencelerden hiç zevk almazdı. Ancak kızın gönlü başkasındaydı. Sarayda vazifeli bir delikanlıya aşık olan kız, padişahın cariyesi ve hizmetkarı olmakla birlikte, kalbinde delikanlının aşkını taşıyordu. Bu aşıklar fırsat buldukça birbirleriyle bakışırlar, görüşürlerdi.

Şahin ile Kuzgun

Resim
Bir derviş ormanlarda, kırlarda gezinir, doğada bulunan çeşit çeşit bitkilere, ağaçlara, her türden hayvanlara ibretle bakar, baktıkça da Allahü Teala'nın yaratma kudretini tefekkür edermiş. Bir gün yine ormanda gezinirken ağzında bir parça et bulunan bir şahinin, öterek bir ağacın etrafında halkalar çizdiğini farketmiş. "Hayırdır inşallah!" deyip şahinin hareketlerini izlemeye koyulmuş. Nitekim şahin bir müddet sonra ağacın üstünde bulunan bir kuş yuvasına konmuş.

Kurnaz Tilkinin Tuzağına Düşen Tavşan

Resim
Açlıktan gözleri kararmış bir kurt ormanda karnını doyurmak için av aramaya başlar. Bir çalının yanından geçerken orada yatan bir tavşan görür. Tavşan kurt ile karşı karşıya geldiğinde artık kaçacak şansı kalmamıştır. Ancak zekasını kullanıp hile yaparak kurt belasından kurtulmayı düşünür. Bundan sonra kurda övgü dolu sözler söylemeye başlar: "Ey şanlı sultanım! Canım size feda olsun. Sizin yeminiz olmak benim için ne büyük şeref!

Tasmalı Güvercin (Fare, Karga, Ceylan ve Kaplumbağa)

Resim
Avın bol olduğu bir yerde yaşayan bir karga varmış. Bu karga bir gün yuvasında oyalanırken karşıdan bir avcının malzemeleriyle geldiğini görmüş. Bir köşeye gizlenip avcıyı izlemeye başlamış. Avcı ağını yere sermiş, üzerine de yemler serpip bir yere saklanmış ve başlamış avını beklemeye. Bir süre sonra, oradan ordusuyla birlikte geçmekte olan tasmalı güvercin, yemleri görünce dalışa geçmiş. Diğer güvercinler de liderlerini takip etmişler.

Aslan, Öküz ve Çakal

Resim
Desteba topraklarında ihtiyar bir adam yaşarmış. Bu ihtiyarın aşırı derecede müsrif üç oğlu varmış. Bu oğullar babalarının mallarını har vurup harman savurur, sorumsuzca harcarlarmış. Oğullarının bu durumuna çok üzülen babaları, bir gün artık bu duruma bir son vermek için evlatlarını karşısına almış. Önce onları bir güzel azarladıktan sonra nasihat etmiş. Çalışmanın, helal kazancın, ailesinin rızkını temin için gayret etmenin öneminden bahseden etkili bir konuşma yapmış.