Basat'ın Tepegözü Öldürdüğü Destanı

Bir gün Oğuz otururken üstüne düşman geldi. Vakit geceydi. Oğuz ürktü göçtü. Oğuz'dan Aruz Koca da kaçıp giderken oğlancığını düşürdü. Oğlancığı bir aslan bulup götürdü, besledi. Zamanla Oğuz yine gelip yurduna kondu. Bir gün Oğuz'dan bir at çobanı aslana benzer bir insanın atlara saldırdığını haber verdi. Aruz Koca bunun kendi oğlu olabileceğini söyledi. Oğuz beyleri aslanın yatağına gidip oğlanı buldular. Aruz oğlunu tanıdı, alıp evine getirdi.

Ama oğlan bir süre sonra yeniden aslan yatağına döndü. Sonra tekrar getirdiler, oğlan yine durmadı. Ne kadar getirdilerse oğlan kaçıp aslan yatağına varıyordu. En son getirdiklerinde Dedem Korkut geldi, onunla konuşup ikna etti, ailesini tanıttı, adını da Basat koydu.
     Oğuz bir gün yaylaya göçtü. Aruz'un çobanı olan Konur Koca Sarı Çoban yaylada Uzun Pınar denen pınarın yanına vardı. Gördü ki orada peri kızları uçuyorlar. Birini tuttu ve onunla birlikte oldu. Sonra peri kızı çobana "Bende emanetin var, seneye gel al. Amma Oğuz'un başına felaket getirdin" dedi. Ertesi yıl peri kızı pınarın yanına emaneti bıraktı. O sırada gezintiye çıkan Bayındır Han ve Oğuz beyleri gördüler ki pınarın yanında başı kıçı belirsiz bir alamet yatıyor. Aruz inip tekmeledi. İçinden tepesinde bir gözü olan bir oğlan çıktı. Aruz Koca oğlu Basat ile birlikte büyütüp beslemek için bu oğlanı alıp götürmek istedi. Bayındır Han da izin verdi.
     Aruz Tepegözü aldı evine getirdi. Tepegöz kendini emzirmek isteyen dadının memesini kuruttu, sonra da dadı canından oldu. Tepegözü sütle beslemeye başladılar. Ancak günde bir kazan süt yetmedi. Tepegöz büyüdükçe etrafına zarar vermeye, oynadığı çocukların kulağını, burnunu yemeye başladı. Halkın çok canını yaktı. Aruz da Tepegözü kovdu.
     Bunun üzerine Tepegözün peri anası gelip oğlunun parmağına bir yüzük taktı. "Oğul sana ok batmasın, kılıç kesmesin" dedi. Tepegöz Oğuz'dan çıktı, bir dağa vardı. Yanına adam aldı, büyük harami oldu. Üzerine gelenleri , çobanları öldürdü, yedi. Oğuz'dan dahi adam yemeye başladı.
     Oğuz toplanıp Tepegözün üzerine vardı. Ok attılar batmadı, kılıç salladılar kesmedi. Tepegöz onları helak etti. Çoğunu şehit etti. Basat'ın kardeşi Kıyan Selçuk'u da öldürdü. Oğuz Tepegözün elinde perişan oldu.
      Anlaşmak için Dede Korkut'u Tepegöze gönderdiler. Dede Korkut Tepegözle konuştu. Tepegözün hizmetinde çalışacak iki ihtiyar adam, ayrıca yemesi için günde iki adam ve beş yüz koyun üzerinde kesim kestiler (anlaştılar).
     Zamanla Oğuz'un oğulları tükenmeye başladı. Bu sırada Basat yiğitleriyle gazadan dönmüştü. İki oğlundan birini Tepegöze vermiş ve sıra ikinci oğluna gelmiş olan yaşlı bir kadıncağız, oğlunun yerine kendisine bir esir versin diye Basat'ın yanına gitti. Böylece bu esiri Tepegöze verecek, ikinci oğlunu kurtaracaktı. Kadın ağlayarak Basat'a isteğini anlattı. Bu arada Tepegözün, kardeşi Kıyan Selçuk'u da öldürdüğünü ve Oğuz'u perişan ettiğini söyledi. Basat kardeşi Kıyan Selçuk'un ölümüne çok üzüldü, ağladı. Kadına esir verdi. Babasına Tepegözle vuruşacağını söyledi. Aruz oğluna gitme diye yalvardıysa da dinlemedi. Babasının elini öptü, helallaştı. Hüseyin Araslı
     Basat Tepegözün bulunduğu Salahana Kayasına geldi. O sırada uyumakta olan Tepegöze bir kaç ok attı, oklar parçalanıp yere düştü. Tepegöz uyanıp Basat'ı farketti ve onu yakalayıp çizmesinin koncuna soktu. Yanındaki hizmetçi ihtiyarlara "İkindi vakti bunu pişirin yiyeyim" deyip yeniden uyudu. Basat hançeriyle çizmeyi kesti, içinden çıktı. Hizmetçi ihtiyarlardan Tepegözün zayıf yerinin gözü olduğunu öğrendi. Ateşte bir şişi iyice kızdırdı. Adı güzel Muhammed'e salâvat getirip şişi Tepegözün gözüne var gücüyle soktu. Gözü kör olan Tepegöz öyle bir bağırdı ki dağ taş yankılandı. Basat da mağaradaki koyunların içine saklandı. Tepegöz orada olduğunu anlayıp mağaranın kapısını tuttu. Koyunları çıkarmaya başladı. Basat bir koyunu boğazladı, derisini yüzdü ve içine girdi. Böylece mağaradan çıkıp kurtuldu. Tepegöz ne kadar yakalamaya çalıştıysa da başaramadı. Sonra Basat'ı oyuna getirmek için "Şu mağarada biri kınlı, biri kınsız iki kılıç var. Kınsız olan benim başımı keser. Ben sana güç yetiremedim. Var git o kılıcı getir, benim başımı kes" dedi. Basat mağaraya gitti, kılıcı gördü. Ancak kılıç durmadan inip çıkıyordu. Basat tedbirli davrandı. Kılıcı hemen tutmadı. Bir ağaç getirdi, kılıca tuttu. Kılıç ağacı iki parçaya böldü. Sonra ok attı ve kılıcın asılı olduğu zinciri koparttı. Kılıç yere düşünce Basat onu iki eliyle sımsıkı kavradı. Basat'ın hâlâ ölmediğini anlayan Tepegöz ona kim olduğunu sordu. Basat kendini tanıttı. Bunun üzerine Tepegöz "Biz kardeşiz, birlikte büyüdük, bana kıyma" dedi. Basat ona Oğuz'a yaptığı kötülükleri ve kardeşi Kıyan Selçuk'u öldürdüğünü hatırlattı. Sonra da yerinden kalktı ve Tepegözü erkek deve gibi çökertti. Kendi kılıcı ile boynunu vurdu, Tepegözü öldürdü. Müjdeli haber Oğuz'a ulaştı. Oğuz beyleri yetiştiler. Dedem Korkut geldi, neşeli havalar çaldı, Basat'a dualar etti. "Erlikle kardeşinin kanını aldın, kudretli Oğuz beylerini yükten kurtardın, Kadir Allah yüzünü ak etsin Basat" dedi.   Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı

Yorumlar